Deneme Fatih Şeker

Sabır ve Şükür

Visits: 4

Evet, hepimiz biliyoruz ki bir amaç için yaratıldık.
Dünyaya geliş amacımız, Rabbimize hayırlı bir kul olabilmek içindir.
Rabbimiz, hangimiz daha iyi ve hayırlı işler yapacağız diye bizleri sınamak için dünyaya göndermiştir.
Ve bizlere Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır. ”İnsanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”
Bu ayetten de anlaşılacağı üzere insan başıboş bir şekilde ne yaparsam yapayım, nasıl yaşarsam yaşayayım diyerek yaratılmamıştır.
Hepimizin bir imtihandan geçtiğimiz  kaçınılmaz bir gerçektir.
Rabbimiz, herkesi farklı şekillerde imtihan eder.
Kimimizi mallarımızla, kimimizi evlatlarımızla, kimimizi fakirlikle, kimimizi zenginlikle ve bunun gibi bir çok olayla bizleri bir sınava tâbi tutar.
Buradaki asıl mesele, bu imtihanlar karşısında bizim göstereceğimiz tutum ve davranışlardır.
Başımıza gelen musibete sabır mı göstereceğiz yoksa isyan mı edeceğiz? Şükür mü edeceğiz yoksa nankörlük mü edeceğiz?
İşte Rabbimizin mükâfatı tam da ilk anda gösterilen bu tutuma bağlıdır.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz, ”Biz insanları çeşitli şekillerde imtihan ederiz” buyuruyor.
Ayetin sonunda ise ”Sabredenleri müjdele,  Allah’ın rahmeti, bereketi, mağfiret ve hidâyeti onların üzerinedir” diyor.

İşte burada tam olarak imtihanı geçmek ve bu zorlu sınavı kazanmak için karşımıza çıkan ve her Müslüman’da olması gereken iki güzel haslet var: sabır ve şükür.
Yaşadığımız hayat içerisinde imtihanlarımız çok ağır geçebilir.
Ama unutmayalım ki sabrın ve şükrün karşılığı Rabbimiz katında çok büyük ve değerlidir. Çünkü sabreden Allah için sabretmiştir. Şükreden de Allah için şükretmiştir.
Rabbimiz de kendisi için yapılan güzellikleri asla mükâfatsız bırakmaz.
Gözümüzü çevirip nereye bakarsak bakalım her yerde Rabbimiz’in bir mucizesini görüyoruz.
En basiti aynaya bakalım.
İnsan başlı başına bir mucize değil midir sizce de? ”Rabbiniz’in nimetlerini sayarak bitiremezsiniz”buyuran Rabbimiz’e nasıl nankörlük edebiliriz? Bizi her sabah sağlıkla uyandıran, bunca nimetlerini önümüze seren, bizleri en mükemmel bir şekilde yaratan, rızkımızı veren Rabbimiz’e bütün benliğimizle şükür ve hamdetmeliyiz.

Sonuç olarak değerli dostlar,
sabır ve şükür birbiriyle bağlantılı her Müslüman’da olması gereken en güzel hasletlerdir.
Ve imtihanlar karşısında gösterebileceğimiz Müslüman’a yakışan tutumdur.
Rabbimiz Ayet-i Kerime’de insanlığın zararda olduğunu, yalnız dört sınıfın müstesna olduğunu bizlere haber veriyor.
Bunlar: İman edenler, salih amel işleyenler, birbirine hakkı  tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenlerdir.
Unutmayalım ki hangi musibet başımıza gelirse gelsin bu bizim imtihanımızdır.
Dünya hayatı gelip geçici, nasıl geçtiğini dahi anlamadığımız bir imtihan sahasıdır.
Bu sahadan galip çıkmak da sabır ve şükür ile olacaktır.
Rabbim, sabreden ve şükreden kullarının arasına bizleri de ilhak eylesin inşallah.(Amin.)
Siz, değerli okurlarımıza saygı sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.

FATİH GÜNEŞ

Fehva-ı Cedid