Visits: 10
Ömür ayrı bir yolculuk, her hayat ayrı bir serüvenidir insanoğlunun.
Her sabahı birbirine benzetsek de benzemez hiç bir sabah bir
öncekine. Her sabah, doğan günle açılan göz kapaklarıımızla
merhaba deriz yeni bir serüvene. Her gün doğuşu ayrı duygulara
sevk eder bizleri. Demlenen çayın kokusuyla, kâh mazimizi hatırlatan
anlık biriktirdiğimiz sevinçlere tebessüm ederiz kâh maziyi hasretle
anıp hüzünleniriz.
Ve hayat dediğimiz şey, bir yolculuk her birimiz için. Güzergâhı
çoğu zaman kendi seçimlerimiz olan bir yolculuk.
Herkes, kendi hayat serüveninin ve hayat yolculuğunun cam kenarı
konuğudur. Yan koltukta ağırlar ömrüne uğrayan “ervah-ı âlem”den
anlaştığı veya tanışıp anlaşamadığı o ruhları. Vakit dolduğunda
ayrılıklar başlar ve bu ayrılıkların verdiği gamlı duygular. Kiminin
gidişine duyulan hasreti, kiminin çekilmeyen kalışının ızdırabı sarar
kalbimizi. Fakat her gelen gider. İz bırakır hayat, yolculuğumuzun
mazisine.
Her gelenin olduğu gibi, her gidenin de vardır ibret verici bir sebebi
ve muhtemeldir ki olacaktır yolculuğa bir etkisi.
Kimi garba yöneltir yönümüzü, kimi hakikate açarken gözümüzü,
kimi uyutur göz kapaklarımızı ve görmemizi engeller hakkaniyetimizi.
AYŞİN ÇOBAN