Visits: 3
Kurmayı unutmuşum ruh saatimi. Günlerimin karanlığı bundandır; yeteri kadar gün yüzü görmemekten. Hadi kalk erkenden gel, perdelerimi aç yüreğinle, ışığın dolsun içeri. Tütünsüz saatlerle gelme sakın; bırak gri düşler, yenilmişlik tahtımızın dumanlı tacı olsun.
Soylu prensesim, içkisiz de gelme sakın; boş ver ayık günleri. Bırak boşalan şişeler hiç gitmediğimiz denizlerin afili mektupları olsun. Şiirlerden gemi yaptım sana; kalemimden pusula.
Asi sevgilim, enstrümansız gelme sakın; bırak azgın melodiler tenlerimizin müstehcen çığlıkları olsun. Dünyayı ateşe vermeye yetecek kadar güçlü bir tutkuyla kutsa beni ve sigaramı yak alevli ellerinle.
Âşık kadınım, maskesiz gelme sakın; bırak aşk oyunu diğerlerine kalsın. Yüzün avuçlarıma aksın, en sevdiğim yapay gülümsemen dudaklarıma. Makyajlı ifadenle öp beni, en karanlık, en donuk bakışlarınla ısıt ruhumu. Ellerimden silah yaptım sana, bakışlarımdan göz yaşartıcı bomba.
Mona Lisam, resminle gelme sakın; bırak büyük hüsranlara gebe tek resim bizimki olsun. Hüznünü kalbime as, öfkeni ellerime.
Öfkeli cellâdım, son arzusuz gelme sakın; bırak vicdansızlık adalet yanlılarına kalsın. Keskin bıçağın yüzlerimizi ortadan ayırsın, kalplerimizi turnusol kâğıdına çizsinler. Tek seferde değil, binlerce darbeyle öldür beni. Al, ses tellerimden ip yaptım sana.
Canlı bombam, legal gelme sakın; bırak yasalar işine gelenlerin olsun. Pimi çekilmiş bir el şakası gibi tutalım birbirimizi ve bir ana haber gaddarlığıyla sunalım mağlup savaşımızı. Suç benim, suçlu sen.
Mahkûmum benim, ceza süreni yatarak gelme bana. Kemiklerimle tünel kaz, gözlerim ışığın olsun. Çabuk ol kaçacak vaktimiz de yok.
Antikacım benim, müzayede saatlerinde gelme sakın; bırak annesinden ayrılmak zorunda kalan bir köpek gibi bakayım ardından, yıkılmış bir evin son taşı gibi ağıt yakayım. Aynı olsan bile, senin hep eşsiz olduğuna inanan son saf kalayım. Dudağımın kenarından bir veda şiiri yazdım sana.
Hüzünlü sevicim benim, mahcubiyetini duvara asmadan gelme sakın, bırak pişmanlıklar yaşayamayanların olsun. En saf, en gerçek haliyle yaşamışız ve hiç pişmanlık duymamışız gibi sev beni. Kesip attığın saçlarımı bağrına ser, çürüttüğün beyaz ten yatağın olsun. Gönlüm sana cimri değil, al kime istersen ver. Gözyaşlarımdan deniz yaptım sana, sevdamdan da pasaport.
MUSTAFA TURAY