Visits: 4
Yağmurlu soğuk bir günde uyanmış adam. Sabah değil, gece uyanmış. Çünkü sabahları sevmezmiş. Hırıltılı inilti dolu sesler uyandırmış adamı. Kulağını tırmalamış çirkin seslere. Sinirle doğrulmuş yatağından bıyıklı adam. Çıkarıp yatağın başucundaki kirli duvara koymuş kulağını. Yüzüne çarptığı suyla bozmuş uykusunu. Siyah renkler akmış damağından. Küfün yoğun kokusuna bırakmış gözlerini. Kadim dostuydu zaman. Uzun gece sohbetleri düşmüş adamın aklına. Yerli yersiz soğuk esprilerine sohbetler. Acı acı iç geçirmiş bizim adam. Aklına zeytin gözlü karısının beyaz teni gelivermiş. Ah nasıl da özlemiş elleriyle gömdüğü karısını. Meçhul bir şairin meçhul dizelerini anımsamış elleri.
Çiçek kokarmış karısı adamın. Piyanonun başında parmakları, gezinirken sağa sola, yukarıdan aşığa. Sesler yayıldıkça piyanodan, tüm odayı sararmış hüzün. Küfretmişti adam. Pencereye koştu nefes almak için. Karşıdan bir kuş selam verdi adama. Belki de vermiştir de duymamıştır her şeye kulaksız, sağır adam.
Volta atmış odada adam. Aç kalmış yüreği adamın, aç kalmış gözleri. Gözleriyle koklamış etrafı, burnuyla kemirmiş koltukları. Hiçbir zevk alamamış bu hayattan.
Etrafa bakınmış adam. Birkaç tomar kitap dışında boşmuş tozlu oda. Lirik kokular almış gözü. Bütün tomarları hatmetmişti gözleri, koleksiyonu severmiş adam. Elleriyle toplamış tomarları karısının dudağından zamanında.
Aynaya bakmış adam. Çirkin adam görmüş karşısında. Kır saçları ve koca bir göbeği varmış. Adam olmuş sonradan, ama bir bilseniz adam olana kadar neler çektiğini.
Sol kolu uyuşmuş bir anda. Boynundan aşağı bir damla soğuk ter akmış. Göğsüne bastırmış elini adam. Gezinti için çırpınıyormuş ruhu. Gecenin solgun ışıkları aydınlatıyormuş odayı.
Duruyormuş adamın kalbi. Kimseler tutmuyormuş. İnlemiş adam. Yalnızmış odada, kimsecikler yokmuş. Karısını özlemiş tam o anda ruhu ölüyormuş adamın. Soğuk yağmurlu bir gecede uyanan adam, haber vermeden gidiyormuş. Vedalaşmayı sevmezmiş zaten adam.
Lirik ruhlu adamın gitme vakti buymuş demek. Durmuş birden adamın kalbi. Düşerken karısını görmüş adam, ona gülümseyen karısını. Tek başına kimsesiz, kirli ve soğuk odasında bir başına ölmüş adam.
MUSTAFA TURAY