Visits: 6
Sevimli eşek Doli her gün erkenden kalkar sahibinin en ağır yüklerini taşımak için yola koyulurdu.
Sırtındakiler değil de sahibinin değer vermemesi ona ağır gelirdi.
Sahibi onu dinlendirmeden çalıştırır, bağırır, hatta sopayla vururdu.
Yine bir gün satmak için yiyecekleri yükleyen adam sopayla vura vura Doli’yi çarşıya götürdü. Yiyeceklerden satın almak için yanlarına yaklaşan kadın, eşeğin gözlerinden yaş geldiğini fark etti.
Hemen onu satın alıp zalim sahibinden kurtarmak istedi. Ama o kadar parası yoktu. Bir çare bulmalıydı.
Aklına bir fikir geldi. Evde en iyi yaptığı şeylerden hazırlayıp o da çarşıda satacak ve para biriktirecekti.
Hemen işe koyulan kadın evde peynir, yoğurt yapıp satmaya başladı. Çarşıya malzemeleri taşımakta zorlansa da tüm zorluklara katlanıp bir ay boyunca para biriktirdi ve adama gelip eşeği satın almak istediğini söyledi.
Adam satmak istemedi. Kadın üzgün ve çaresiz evine döndü.
Tüm bu olanları duyan Doli o kadının, sahibi olmasını çok istiyordu. Bunun için her yolu denemeliydi.
Ertesi gün, sahibinin bütün eziyetlerine rağmen inat etti ve yerinden bir adım bile kımıldamadı. Adam sinirli bir şekilde gidip satın almak isteyen kadını buldu. Artık eşeğin, işine yaramadığını, hâlâ almak istiyorsa verebileceğini söyledi. Kadınla birlikte ağıla geldiler. Parasını aldıktan sonra kadına eşeği teslim etti. Doli yeni sahibini taşımaktan hoşnut, koşar adımlarla yola koyuldu.
Adam hayretle arkalarından baka kaldı. Sonra “Neyse ne canım zaten çok inatçıydı. Ben parama bakarım!” diye düşünüp teselli oldu.
Doli ise kendisine iyi davranan ve onu seven bir sahibi olmasından çok memnundu. Şimdi yüklerini daha istekli taşıyor, bu yüzden de yaptığı iş ona ağır gelmiyordu.
Kadın da yaptığı ürünleri çarşıya kendisi taşımak zorunda kalmıyordu.
İkisi de mutluydu.
HABİBE ÇOPUR BEŞİKCİ