Deneme Gülcan Gör

Dergâhsız İzler

Visits: 3

Bazen insan kendini anlatamayacak kadar dertlidir. İnsanlara karşı soğuk buzdan bir kaleye dönüşür. Yalnızlıkla alevlenmiş kalbin, ateş topuna benzer. İnsanlara olan inancın, güvenin, hatta sevgin hepsi rüzgârda savrulan küle benzer. Karanlıkta ordulaşan cesaretim, hiç olmayacak kadar fedakar umutlarım, bana inat gelmemeye yeminli. Hayatım hiç olmayacak kadar dertli. Varlığım insanlık için sessiz bir gemi olmuş. Derdini sadece denizin dalgasına anlatacak bir gemi. Hayattaki dertlerim kalbime açılmış bir delik gibi, umutların gelmesini beklerken, yelken açıp denizin dalgasına yol alıyor. Ruhum, insanlıkta sahteleşmiş insanlara acıyor. Yüreğim zehirli sarmaşıklar arasında kalmış panzehir gibi. İnsanlar, dertlerini anlatamayacağı bir kitaba benzer. Yaralı, hayattan bıkmış bir halde.
Aslında, dertliyken mutluluğun bir önemi yoktur. Çünkü sevgi, insanlık, hayal, hayat, aşk hepsine olan inancını yitiriyorsun ve yalnız hissediyorsun koca dünyada, tek başına. Bir hiçe yanar yüreğin, sokakların yel kokmaz eskisi gibi. Kendinden vazgeçersin işte…
Bir masal hiç kötü biter miydi ? Her masalın sonu mutlu sonla yazılırdı…

Bizim masalınızın sonu niye böyle ?
Her şeye geç kalmaya meyilli bahtımız. Yine bir iz daha deşildi sevdiklerimiz tarafından.

Bak ! Bir varmış, bir yokmuşla başlardı masallar.
Biz, bir yokmuşla başladık.
Yanık türkü gibi bitermiş.
Maziler asıllarını yaşatırmış.
Bir elvedaya muhtaç yaşarmış insan.
Hoşça kallar ağır gelirmiş .
Son satırlarını yazarmış insan,
Silik ve bitik bir mürekkeple
Hoş çakal…

GÜLCAN GÖR

Fehva-ı Cedid