Visits: 4
Zalim bir aşktı bu…
Serseri bir mayın tarlasına düşmüş mahkumun direnişi gibi
Aşk tutsağı bu Leyla’nın, pes ettiği bir boyun büküştü belkide bu aşk.
Sevda bir kurşundu ve her gün bir bir saplanıyordu sinesine.
Kaçmak istese de bu virane,
Aşkın sokaklarında kayboluyordu delice…
Kana kana içmek istese de sevda şerbetini, zehri zemheri ayaz vurur muydu gönlüne?
Korkuyordu bu virane…
Kâh susuyor, kâh ağlıyordu içli içli.
Aşkın sancısı ağırdı, gitmek istiyordu belkide.
Aşk bir zehirdi, zifiri kan gibi dolanıyordu hâli ruhiyesinde…
Aşk, tutsaklıktı gönülde,
Aşk, kaçmaktı belkide yürekte,
Aşk, her defasında sevgilide tekrar tekrar kendini kaybedip bulmaktı belkide…
Aşk zalimdi sevgilinin ellerinde.
Gitmek istese de yakalanıyordu aşk yağmurlarına bu virane…
Anladı ki…
Aşk hapishanesinde sonsuz hüküm yemiş bir mahkumdu bu virane…
NAGİHAN EKİN