Ahmed Tuğrul Şengöl Hikaye

Hayalet Çelik

Visits: 8

“2. Tabur ne durumda?”
“Bombardıman ve karşı tank hücumu tarafından kıskaca alındılar. Son iletişim bir saat önce oldu.”
“Peki ya 1. Alay?”
“İlerliyorlar ama yavaş, hava desteğinin bir kısmınını onlara tahsis edersek hem hedef tepeyi ele geçirirler hem de 2. Taburu kurtarabilirler.”
“9. Tümen?”
Subaylar birbirine baktı. İşgal iki haftadır devam ediyordu. Komuta kontrol çadırında kıskaca giren, fazla ilerleyen veya zaman çizelgesine uygun giden birlikler denetleniyordu. Gerekirse yeni planlar hazırlanıyor ve uygulanıyordu.
Fakat 9. Tümen karargahı daima zor duruma sokuyordu.
“Komutanım, 9. Tümen…”
“9. Tümenle hala irtibat kuramadık.”
Paşa ayağa kalktı. Uzun paltosunun içinden bir sigara daha çıkardığı an yaveri hızlıca çakmağını uzattı. Dudakları arasına yerleştirdiği sigarayı yakarken göğe bakıyordu. Bir yanda askerlere destek sağlamak için batıya giden bombardıman uçakları diğer yanda düşman bomdardıman uçaklarını önleme görevinden dönen yaralı motorlarından duman çıkartarak gelen avcı uçakları vardı.
“Otuz altı saat oldu, paşam.”
“Hattımız yarıldı mı?”
“Olumsuz komutanım hatta… bu ne böyle ya?”
“Hat ilerlemiş.”
“RAPOR! 9. TÜMENLE İRTİBATA GEÇTİK.”
“Tümen komutanına bağlayın beni.”
Paşa telsizden görevli askerin başında bekliyordu. Zavallı er koskoca iki paşa arasındaki telsiz iletişimi sağlamakla görevlendirince şaşırmış, eli ayağına karışmıştı.
“Sakin ol oğlum, otuz altı saattir ulaşamadığımız tümene beş dakika daha ulaşamasak da olur.”
Birkaç dakika sonunda 9. Tümenle bağlantı tekrardan kurulmuştu.
“Komutanım kısa kesmek zorundayım çatışmaya devam ediyoruz.”
“Seni dinliyorum oğlum.”
“Otuz altı saat içinde yaklaşık üç yüz kilometre uzunluğunda ve ortalama dört kilometre genişliğinde bir alanı güvene aldık. Şu an son hedefimiz olan düşman Kolordu karargahına hücum ediyoruz. Geldiğimiz yolun temizdir, acil hava desteğine ihtiyacımız var. Tümen çıktı.”
Üç yüz kilometre, otuz altı saat içinde tanklardan oluşan bir tümen ile hava desteği olmadan düşman arazisinde ilerlemek. Ve arkadan gelen silah sesleri. Paşa ayağa kalkıp arkasını döndü.
“Çocuklar, derhal karargahı toparlayın. Cephe hattına gidiyoruz, 9. Tümen düşman kolordu karargahına saldırıyor.”
“Ama paşam başarılı olacaklarının bir garantisi yok. Eğer yenilirlerse geride bıraktıkları boşluktan düşman ordusu üzerimize çullanır. Sadece kolordumuzu değil, bütün orduyu kaybederiz.”
“Bir buçuk günde bu kadar yolu savaşarak gittikten sonra kaybetmelerine imkan yok. Bu adamlar kendilerini adamışlar.”
“Emredersiniz paşam.”
Bir gün sonra tam dört yıldır devam eden muharebe kesin bir zaferle sonuçlandı. On binlerce askere ve dört yıla mani olan savaş tek bir adamın tek bir kararının sebep olduğu tek bir galibiyet ile zaferi getirdi.
O günden sonra 9. Tümene yeni bir isim verildi. Askerleri bu isim ve yaptıklarının başarısı ile evlerine sırtları dik bir şekilde döndü.
Hayalet Tümen.

AHMED TUĞRUL ŞENGÖL

Fehva-ı Cedid