Ahmed Tuğrul Şengöl Hikaye

Kırık Ok

Visits: 9

Karanlık.

Her yer karanlık. Ama çok gürültülü. Yüzüm… yüzümde bir ıslaklık var. Gözlerim, gözlerimi açamıyorum.

“Teğmen uyan!”

Uyan mı? Ben zaten uyanığım sadece gözlerimi açamıyorum.

“Bekle…” diyen ses yanıma gelmişti. Bir anda yüzümde bir el hissettim ve işte, gözlerim açıldı.

Hayır, olamaz…

Burada nerdeyse iki yüz kişi vardı. Ama sadece beş kişi çatışmaya devam ediyordu.

“Ne… oldu?”

“Hava saldırısı, bölüğün tamamı öldü. Sadece biz kaldık.”

Ayağa kalkmaya çalışırken devrildim. Doğrulabiliyordum ama sol ayağım sanki yere tutunamıyordu. Gözlerimi aşağı, ayağıma doğru çevirdim. Daha doğrusu sol ayağımdan kalanlara.

Korku, korkmak istedim. Kusmak istedim ama olmadı. İçimdeki denizci kusmamı engelledi. Bana seslendiğini duyabiliyordum. ‘Kontrolü bana bırak, görevi sadece ben tamamlayabilirim.’ diyordu.

O’nu dinlemeye karar verdim.

“Beyler burası son savunma hattı. Kırık Ok verin.”

“Anlaşıldı Teğmen, Yuva konuşan 2-2, Kırık Ok talep ediyoruz tekrar ediyorum Kırık Ok talep ediyoruz.”

Kısa bir sessizliğin ardından telsizimden gelen o üzgün ses son gücümü kullanmama yardımcı oldu.

“Anlaşıldı 2-2, sizlerle çarpışmak onurdu.”

Sürünerek bir sipere geçtim ve tüfeğimi karşımda vurabileceğim biri olmasını umarak doğrulttum ama nafile. Tankların arkasına saklanan piyadeleri göremiyordum. Nişan almayı bıraktığımda birden eski bir anı zihnimde parladı.

Eğitmen Başçavuş ıskaladığımız her hedef için bize yirmi şınav çektiriyordu.

“Şınavlarımı öteki tarafta çekerim.” diye mırıldandım ve gelişine tetiğe basmaya başladım.

Bir anda bir rahatlama ve huzur vücudumu sardı. Artık ağrı veya korku hissetmiyordum. İçimdeki sesin bana son kez seslendiğini nereden bilebilirdim ki?

“Seninle omuz omuza, daha doğrusu iç içe savaşmak bir şerefti.”

Son anlarımda duyduğumu sandığım sesi tekrar duyunca içimi tarif edemeyeceğim bir başka his kapladı, bunun ne olduğunu söyleyemiyorum.

“2-2 Kırık Ok uygulandı. Bölgeniz ve çevresi vuruldu. Eğer içinizde hayatta kalan ve bu mesajı dinleyen biri varsa derhal ana karargaha geri dönsün. Düşman geri çekiliyor.”

AHMED TUĞRUL ŞENGÖL

Fehva-ı Cedid