Visits: 5
Bilir misin şairlerin yüreği ne kadar yorgun?
Sevdaları damlar her satırda, kalemleri mahsun
Gözyaşlarıyla yıkarlar, sayfalar suskun
Kimse anlamaz kalpte alev alev yangın
Güneşi anlatırlar, sevilenin gülüşünde
Yıldızdır parlayan aşkın gözlerinde
Bir umut bağlarlar kuşların kanatlarına
Gökyüzüne bırakırlar en çaresiz anlarda
Uzaktan duyarlar dumanı tüten Kara treni
Sabırla beklerler gelecek olan yari
Bir şiirde anlatır özlemini hasretini
Kurak çöllere dökerler bulutların hüznünü
Dağlardan haykırırlar yüreklerindeki acıyı
Ucu bucağı gözükmeyen gök kuşağının altına gömerler
Bastırılmış bir çare sevdalarını
Yürek yangın yeri olmuş sen şiir der geçer gidersin
Bir bilsen kaç gözyaşı kaç yıkılan umut saklı
Sen bilemezsin, şairler geceyi neden sever?
Sen anlamazsın geceye kaç manaya yükler
Sevdası, aşkı yarım kalan şiir sever
Ancak o zaman yürekler acıyı anlar
Her hecesinden, her kelimesinden sevda akar
Yürekler acıyı yaşayınca, şiirler sevda kokar
Akıl gider, kalemi eline kalp alır
Süzülür hiçbir suçu bulunmayan sözler
Kalp acı çekse de, yüzler hep güler
En acısı da içinde bastırılmış sevdasını döker sözlere
Sen şair der geçip gidersin, umursamazsın
Bilir misin?
Aslında şairlerin yüreği ne kadar yorgun?
NAGİHAN ÜST