Visits: 4
Çok değil birkaç mevsim önceydi
Yaşadıklarımız,
Bahar güz arası hikayemiz.
Toz pembe düşlerimiz vardı,
Hiç gerçekleşmeyen.
Hüzne kanat çırptı şu zavallı yüreğim
Nem varsa gönül hazinemde
Dökülsün bulutlardan gözlerine.
Ben çoktan düşmüşüm yüreğimden
Tan ağartısında…
Susuyorum
Susuyorum da
Sadece çığlık çığlığa yüreğim işte
İçin için kızgınlıklarını haykırıyor hayata dair.
Ruhum üşür gülüm üşür,
Sensizliğin kölesi saatlerim,
Boğulur tüm duygularım özlem vurdukça.
Bir bir cümleleri unutulur dilimde
Bir yudum yok sevgi takılır boğazıma
Tan ağartısı nefesinde…
Yakamoz misali gölgem düşerken mi yollarına,
Yorgun bedenim kaybolur düşlerimde ?
Bendeki ben şimdi çok uzak yüreğimden,
Adını andıkça uykular gelmez gözlerime
Vedasız sonumuz yarınlar olmuş,
Tan ağartısı arzularım kaybolmuş…
İki mevsim arası takılı kaldı aşkımız,
İki mevsim arası kırdın ümidimin kanatlarını.
Sarı sonbahar sabahında
Koyuverdin hüznü koynuma,
Çentik açan mahkûm gibi
Kesikler açtın duygularına,
Mahkûm ettin sessizliğe…
Ben hala kabullenme sancıları çekiyorum.
Oysa ben çoktan düşmüşüm yüreğinden,
Tan ağartısında…
SANİYE KARA